Fash-Tech & GenAI: Moda Endüstrisinin Yapay Zeka ile Dönüşümü

MAKALELER
21 Haziran 2025

Moda dünyası, yaratıcılık ve teknolojinin hiç olmadığı kadar iç içe geçtiği bir dönüşüm yaşıyor. Tasarım süreçlerinden üretime, pazarlamadan müşteri deneyimine kadar birçok alanda yapay zekanın etkisi hızla yayılıyor. Bu değişim yalnızca yaratıcı vizyonu değil, iş yapış biçimlerini ve pazar dinamiklerini de yeniden şekillendiriyor. Nitekim küresel moda tasarım yazılım pazarı 2024 itibarıyla 3.8 milyar dolar büyüklüğe ulaşmış durumda ve 2033 yılına kadar 7.99 milyar dolara ulaşması, yani yıllık bileşik %8.6 oranında büyümesi bekleniyor.




Moda dünyası, yaratıcılık ve teknolojinin hiç olmadığı kadar iç içe geçtiği bir dönüşüm yaşıyor. Tasarım süreçlerinden üretime, pazarlamadan müşteri deneyimine kadar birçok alanda yapay zekanın etkisi hızla yayılıyor. Bu değişim yalnızca yaratıcı vizyonu değil, iş yapış biçimlerini ve pazar dinamiklerini de yeniden şekillendiriyor. Nitekim küresel moda tasarım yazılım pazarı 2024 itibarıyla 3.8 milyar dolar büyüklüğe ulaşmış durumda ve 2033 yılına kadar 7.99 milyar dolara ulaşması, yani yıllık bileşik %8.6 oranında büyümesi bekleniyor.

Ocak 2025’te, Raspberry AI adında yapay zeka odaklı bir moda girişimi, dünyaca ünlü yatırım firması a16z (Andreessen Horowitz) liderliğinde tam 24 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırım yalnızca bir finansman başarısı değil, aynı zamanda moda endüstrisinin nasıl dönüşmekte olduğuna dair güçlü bir sinyal. Raspberry AI, kreatif sürecin merkezine yerleştirdiği yapay zeka teknolojisi sayesinde, fikir üretiminden koleksiyon planlamasına kadar tüm tasarım döngüsünü hızlandırıyor ve çeşitlendiriyor. Bu durum, yapay zekanın moda teknolojileri üzerindeki dönüştürücü etkisinin en somut örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Üstelik bu yapay zekanın moda sektöründeki ilk kullanımı da değil. 2023 Nisan ayında Revolve, satışa sunduğu sınırlı sayıdaki koleksiyonunu tamamen yapay zeka ile tasarlarken, Casablanca markası ise İlkbahar/Yaz ‘23 koleksiyonunun pazarlama ve reklam çekimlerini yine yapay zeka ile oluşturdu. Bu örnekler, yapay zekanın sektörde yalnızca deneysel bir teknoloji olmaktan çıktığını ve operasyonel süreçlerin bir parçası haline geldiğini gösteriyor.

Günümüzde birçok moda markası, yalnızca üretim ya da görsel tasarım değil; müşteri deneyimi ve içerik üretimi gibi pek çok alanda da yapay zekayı entegre etmeye başladı. McKinsey ve Business of Fashion tarafından yayımlanan State of Fashion 2025 raporuna göre, sektörün gelecekteki toplam değerinin %25’i, yapay zekanın tasarım ve ürün geliştirme süreçlerine entegre edilmesiyle oluşacak. Aynı rapora göre, 2025 yılı itibarıyla moda yöneticilerinin büyük çoğunluğu generative AI’ı birinci öncelikli stratejik araç olarak değerlendiriyor. McKinsey’e göre, yapay zekanın yakın gelecekte hazır giyim, moda ve lüks sektörlerinin operasyonel kârına 275 milyar doların üzerinde katkı yapması bekleniyor.

Yapay Zeka ile Değişen Moda Süreçleri

Yapay zeka artık sadece üretim verimliliğini değil; estetik anlayışı, yaratıcı süreçleri ve müşteri deneyimini de dönüştürüyor.

Tasarım süreci, veri destekli içgörülerle zenginleşirken; sosyal medya, e-ticaret ve sokak modası gibi kaynaklardan elde edilen veriler sayesinde sezonluk trend öngörüleri daha isabetli hale geliyor. Tasarımcılar, marka kimliklerini ve geçmiş koleksiyonlarını yapay zeka modelleriyle besleyerek saniyeler içinde text-to-image desenler, moodboard’lar ve renk paletleri oluşturabiliyor. Bu da yaratıcı sürecin hızlanmasını sağlarken, tasarımcıya çok sayıda alternatif sunarak çeşitliliği artırıyor.

Üretim tarafında ise yapay zeka destekli sistemler, oluşturulan tasarımlar için teknik çizim paketleri (tech pack) hazırlayabiliyor. Sanal numuneler ile fiziksel prototip süreci azalırken, bu durum hem zaman hem maliyet açısından yüksek ölçekli tasarruf sağlıyor. Ayrıca kalıp yerleşimleri yapay zeka tarafından optimize edilerek kumaş israfı minimize edilebiliyor.

Pazarlama ve satış süreçlerinde de benzer bir dönüşüm yaşanıyor. Yapay zeka, ürün açıklamaları, kampanya görselleri, e-ticaret çekimleri ve video içerikleri gibi pazarlama materyallerini hızlı, kişiselleştirilmiş ve yüksek hacimli biçimde üretebiliyor. Dijital moda mankenleri sayesinde farklı beden, poz ve arka plan alternatifleri yaratılabiliyor; bu da hem prodüksiyon süresini kısaltıyor hem de maliyetleri düşürüyor. Tüketici tarafında ise yapay zeka, alışveriş deneyimini kullanıcıya özel hale getirerek, geçmiş alışveriş verilerine ve davranışlarına göre ürün ve stil önerileri sunabiliyor.

Türkiye’nin Bu Dönüşümdeki Yeri

Dünyada bu dikeylerin her birine odaklanan teknoloji girişimleri günbegün artarken, ülkemizden de bizi bu alanda temsil eden ve edebilecek girişimler görmekteyiz. Dünyanın en büyük hazır giyim ihracatçılarından biri olan Türkiye, McKinsey verilerine göre Avrupa’ya yaptığı tekstil ve hazır giyim ihracatında %6’ya ulaşarak Vietnam’ı geride bırakmıştır. Bu durum, Türkiye’nin yalnızca bugünkü gücünü değil, Avrupa moda ekosistemindeki gelecekteki stratejik rolünü de ortaya koymaktadır.

Bu nedenle sanayi ve üretim süreçlerini yenilikçi yapay zeka çözümleriyle hızlandırıp optimize eden girişimlerimiz, Türkiye için önemli bir katma değere sahiptir.

Tasarım süreçlerinden üretim hatlarına, içerik üretiminden müşteri deneyimine kadar birçok alanda dönüşüm yaşanıyor. Ancak yapay zekanın moda endüstrisinde yarattığı bu etki henüz yolun başında. Önümüzdeki dönemde sadece bireysel markalar değil; tedarik zincirleri, üretici birlikleri, perakende devleri ve global pazar stratejileri de bu teknolojilere göre yeniden şekillenecek. Moda artık yalnızca sezgilerle değil; veriyle, algoritmayla ve sürdürülebilirlik hedefleriyle ilerliyor. Bu dönüşüm, yalnızca geçici bir trend değil; yeni bir endüstri standardının habercisi. Boğaziçi Ventures olarak bu dönüşümün merkezinde, yapay zekayı stratejik şekilde entegre eden ve küresel ölçekte büyüme potansiyeline sahip girişimleri destekliyoruz.

İstanbul Sanayi Odası GSYF (SOF)

İstanbul Sanayi Odası Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (SOF), Türk girişimcilerini küresel ölçekte başarıya taşıyan, aynı zamanda Türkiye sanayisinin küresel rekabetteki gücünü artırmayı hedefleyen stratejik bir fondur. Fonun temel vizyonu, sanayimizi doğrudan ya da dolaylı olarak pozitif etkileyebilecek girişimlerin büyümesini desteklerken, bu girişimlerin uluslararası pazarda kalıcı değer yaratmasını sağlamaktır. Türkiye’nin üretim gücünü teknolojiyle buluşturan bu yaklaşım sayesinde, sadece bugünün değil yarının sanayi altyapısını şekillendirecek yerli girişimlere yatırım yapıyor; inovasyonun gücünü sanayimizin dönüşümüne kanalize ediyoruz. 

Yatırımlarınızı güvenle yönetmenin, portföyünüzü çeşitlendirmenin ve riskleri minimize etmenin en etkili yolu, BV Portföy'ün uzmanlığı ile mümkün. Daha fazla bilgi için bize her zaman ulaşabilirsiniz; www.bvportfoy.com . Yatırım yapmak için bizimle iletişime geçin: [email protected]

On yılı aşkın süredir, Türkiye'nin teknoloji girişim ekosistemine katkıda bulunmak ve değer yaratmak için büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Bu süre zarfında kazandığımız derin bilgi birikimi ve güçlü iş ağımızla girişimcilere destek oluyoruz. Boğaziçi Ventures olarak yatırımlarımızı şekillendirirken birçok dikeyde teknolojinin gücünü kullanarak sürdürülebilir ve akıllı çözümler sunma potansiyeline inanıyoruz.

Girişimcileri Boğaziçi Ventures’a [email protected] maili üzerinden yatırım görüşmeleri yapmak üzere başvurmaya davet ediyoruz! Teknoloji girişiminizi büyütmek ve küresel iş ağımıza katılmak için hemen başvurun!


İlgili İçerikler