Halka Açık Havacılık ve Savunma Şirketlerinin Analizi

MAKALELER
16 Ağustos 2025

Havacılık ve Savunma sanayi, yalnızca ekonomik büyümenin değil, aynı zamanda ulusal güvenlik stratejisinin de temel taşlarından biridir. Jeopolitik risklerin arttığı, savunma bütçelerinin genişlediği ve teknolojik dönüşümün hızlandığı günümüzde, halka açık savunma şirketleri yatırımcılar açısından hem güvenli liman hem de yüksek teknolojiye erişim fırsatı sunmaktadır.




Havacılık ve Savunma sanayi, yalnızca ekonomik büyümenin değil, aynı zamanda ulusal güvenlik stratejisinin de temel taşlarından biridir. Jeopolitik risklerin arttığı, savunma bütçelerinin genişlediği ve teknolojik dönüşümün hızlandığı günümüzde, halka açık savunma şirketleri yatırımcılar açısından hem güvenli liman hem de yüksek teknolojiye erişim fırsatı sunmaktadır. 

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Avrupa’ya yeniden istikrarsızlık getirdi. 2023 yılında Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı, Gazze’de tam ölçekli bir savaşa yol açtı ve ardından Lübnan’daki Hizbullah ile Yemen’deki Husilerle gerilimleri tetiklemişti. Orta Doğu’nun ötesinde ise geleneksel dünya düzeni değişmeye devam ediyor. Bu ortamda ayakta kalmak ve başarılı olmak, havacılık ve savunma sanayi kuruluşlarının hızlıca yenilik yapması, ölçeklenmesi ve dönüşüm geçirmesi hızlanacaktır. 

Ulusal güvenliğe ilişkin endişelerin arttığı ortamda, şirketler özellikle ileri seviye yapay zekâ çipleri gibi teknolojileri, jeopolitik olarak kendi ülkeleriyle uyumlu tedarikçilerden satın alma yönünde baskı altında olduğunu biliyoruz.  Asya ve diğer bölgelerden çıkan yeni yapay zekâ şirketleri, ABD’li firmaların yapay zekâ alanındaki hakimiyetine meydan okuyabilir; bu da teknoloji pazarında önemli bir kırılma yaratabilir ve düşük maliyetli, açık kaynaklı modeller aracılığıyla yapay zekânın demokratikleşmesini sağlayabilir.

Küresel havacılık ve savunma (A&D) sektörü hızla büyürken, küresel savunma harcamaları 2024 yılında yaklaşık %10 artış gösterdi ve bu oran, 40 yılın en hızlı büyüme hızına işaret ediyor. Ancak tüm bu büyümeye rağmen sektör, çok sayıda alanda hızlı ve yıkıcı değişim sürecinden geçmeye devam ediyor. 

Bu makale, hem küresel ölçekte faaliyet gösteren savunma ve havacılık devlerinin hem de Türkiye’nin lider savunma şirketlerinin finansal performanslarını, değerleme çarpanlarını, Ar-Ge harcamalarını, nakit pozisyonlarını ve girişim ekosistemini inceliyor olacağız.Ocak 2025 itibariyle veriler dikkate alınmıştır.Defense Primes Segmenti :

Defense Primes segmentinde medyan EV/Revenue (LTM) çarpanı 1,8x, EV/EBITDA (LTM) çarpanı ise 13,9x olarak gerçekleşmiştir. Bu değerler, sektörün olgun ve istikrarlı yapısını yansıtırken, yatırımcıların bu şirketlere değer biçerken nispeten muhafazakâr davrandığını gösteriyor. Medyan EBITDA marjı %11,8 seviyesindedir, bu da operasyonel verimliliğin makul düzeyde olduğunu yansıtıyor diyebiliriz. Aynı segmentte medyan ciro büyüme oranı (LTM) %4,0 olarak ölçülmüş, bu da büyüme potansiyelinin sınırlı ancak sürdürülebilir olduğunu gösteriyor. 

Defense Systems Segmenti:

Defense Systems segmenti, teknolojik yoğunluklu faaliyet alanı sayesinde daha yüksek değerlemelere sahiptir. Medyan EV/Revenue (LTM) oranı 3,4x, EV/EBITDA (LTM) çarpanı ise 17,6x seviyesindedir. Bu çarpanlar, yatırımcıların segmentteki yüksek büyüme ve inovasyon potansiyeline daha fazla prim ödediğini ortaya koyuyor. Medyan EBITDA marjı %18,3 ile Primes segmentine göre oldukça yüksek ve kârlılığın teknoloji odaklı firmalarda daha verimli yönetildiğini gösteriyor. Ayrıca medyan ciro büyüme oranı (LTM) %7,5 ile Primes segmentine göre neredeyse iki katına yakın daha yüksek.

Ocak 2025 itibariyle veriler dikkate alınmıştır.

Defense Technology Segmenti:

Defence Technology şirketlerine ilişkin medyan bazlı analizde, öncelikle çarpan değerleri dikkat çekiyor. Medyan EV/Revenue (LTM) çarpanı 1,9x, NTM bazında ise 1,8x seviyesindedir. Bu çarpanlar, sektörün gelirine kıyasla makul bir değerlemeyle işlem gördüğünü gösteriyor. 

EV/EBITDA çarpanı LTM'de 14,7x, NTM bazında 12,1x olup, yatırımcıların nakit üretimi kabiliyeti yüksek şirketlere belirgin bir prim verdiğini ortaya koymaktadır. Bu durum, kârlılığı ve EBITDA üretimi güçlü olan şirketlerin, daha yüksek çarpanlarla değerlendiğini söyleyebiliriz.

EBITDA marjlarında ise LTM medyanı 13,1%, NTM medyanı ise 15,9% olarak gözlemliyoruz. Bu artış beklentisi, sektördeki verimliliğin önümüzdeki dönemde yükseleceği yönünde bir algıya işaret ediyor. Satış büyümesi tarafında LTM’de medyan büyüme oranı 4,7%, NTM için 7,2% olup, önümüzdeki döneme yönelik büyüme beklentisinin arttığını analiz edebiliriz. 

Ocak 2025 itibariyle veriler dikkate alınmıştır.

Homeland Security Segmenti:

Homeland Security segmentinde gelir büyümesi (LTM) medyanı %4,5 ile ılımlı seviyededir. En dikkat çekici şirketlerden biri Axon Enterprise olup, %32,3 gelir büyümesi ve %25,0 EBITDA marjı ile sektörde öne çıkıyor. Sektörün medyan EV/EBITDA çarpanı 12,2x ve EV/Revenue çarpanı 2,3x seviyesindedir. Bu da yatırımcıların bu segmentte makul ama güçlü büyüme ve nakit yaratma potansiyeline sahip firmaları ödüllendirdiğini anlatıyor.

Government Services Segmenti:

Government Services segmentinde gelir büyümesi medyanı %7,6’dır. Özellikle Fortinet, Zscaler ve CrowdStrike gibi siber güvenlik ve yazılım tabanlı hizmet sağlayıcıları çok yüksek EV/EBITDA çarpanlarıyla dikkat çekerken, örneğin CrowdStrike 674,9x gibi uçuk (outlier) çarpanla fiyatlanmaktadır. 

Segmentin medyan EV/EBITDA değeri 16,4x, EV/Revenue değeri ise 3,4x seviyesindedir. Bu da teknoloji tabanlı hizmet sağlayıcılarının, geleneksel danışmanlık firmalarına göre çok daha yüksek primle değerlendiğini ortaya koyuyor.

İki segment kıyaslandığında, Government Services firmaları genelde daha yüksek değerleme çarpanlarına sahiptir, bu da teknoloji yoğunluklarının ve ölçeklenebilir iş modellerinin yatırımcılar tarafından daha çok dikkat çektiğine işaret ediyor.

Ocak 2025 itibariyle veriler dikkate alınmıştır.

Aircrafts & Engines Segmenti:

Aircrafts & Engines segmentinde medyan veriler, sektörün genel finansal performans ve değerleme çarpanları hakkında dikkat çekici bilgiler sunuyor. Medyan EV/Revenue (LTM) oranı 2,1x ve EV/EBITDA (LTM) oranı 17,3x seviyesinde bulunuyor. Bu durum, sektör şirketlerinin gelirlerine kıyasla yüksek değerlemeden işlem gördüğünü, fakat operasyonel karlılığın görece sağlam olduğunu gösteriyor. EBITDA marjı (LTM) medyan olarak %10,5 ve gelir büyümesi (LTM) %3,4 seviyesinde; bu da şirketlerin makul büyüme ivmesi yakaladığını, ancak yüksek değerlemelerin operasyonel marjlarla desteklendiğini ortada. 

Aerostructures & Systems Segmenti: 

Aerostructures & Systems segmentine baktığımızda, medyan EV/Revenue (LTM) 3,1x, EV/EBITDA (LTM) ise 16,4x seviyelerinde. Bu, segmentin Aircrafts & Engines grubuna kıyasla daha yüksek bir gelir çarpanı ile değerlendiği aşikar. Aynı zamanda EBITDA marjı (LTM) medyanı %17,0 gibi güçlü seviyede ve bu da yüksek verimlilik anlamına geliyor.

Bu segmentteki şirketler büyüme bakımından da dikkat çekiyor; medyan gelir büyümesi (LTM) %5,0, gelecek yıl için öngörülen büyüme ise %16,7 ile sektörel pozitif beklentilere işaret ediyor. Ancak burada Debt/EBITDA medyanı 2,3x seviyesinde ve bu da finansal borçluluğun sınırlı olduğunu, dolayısıyla büyümenin sürdürülebilir olabileceğini gösteriyor. Özellikle TransDigm ve AMETEK gibi firmalar, yüksek kârlılık ve çarpanlarla bu ortalamaların yukarı yönlü sapmasına sebep oluyor.

Ocak 2025 itibariyle veriler dikkate alınmıştır.

Space Segmenti: 

Space segmentinde faaliyet gösteren şirketlerin finansal performanslarına bakıldığında, medyan gelir (LTM) 242 milyon USD, medyan EBITDA -39 milyon USD, medyan gelir büyümesi %36,8 ve medyan EBITDA marjı -%10,0 seviyesindedir. Bu durum, sektörün hâlen yatırım ve büyüme aşamasında olduğunu, ancak henüz kârlılığa ulaşamamış birçok şirket barındırdığını göstermektedir. Özellikle Intuitive Machines, Rocket Lab ve Planet Labs gibi şirketlerin EBITDA rakamları oldukça negatiftir ve bu da operasyonel kârlılığın yakalanamadığını ortaya koymaktadır. 

Satış gelirleri açısından medyan seviye düşük kalmakta, bu da segmentte yer alan birçok firmanın henüz ölçek ekonomisine ulaşamadığını işaret etmektedir.

Değerleme çarpanları açısından bakıldığında, medyan EV/Revenue (LTM) çarpanı 4,0x ve EV/EBITDA (LTM) çarpanı 11,4x seviyesindedir. Bu çarpanlar, olumsuz EBITDA marjına rağmen yatırımcıların şirketlere gelecekteki potansiyelleri nedeniyle prim verdiğini gösteriyor. Örneğin, BlackSky Technology’nin EV/EBITDA çarpanı *343,4x gibi uçuk(outlier) seviyelerde yer almakta ve bu, şirketin potansiyeline olan yüksek piyasa inancını göstermektedir. Ancak bu durum aynı zamanda önemli riskler de taşımaktadır. Sektörün borçluluk oranı medyan olarak 0,0x seviyesindedir ki bu da şirketlerin genellikle özkaynak finansmanı ile büyüdüğünü ve henüz yüksek borç yükü altına girmediklerini ortaya koyar. Sonuç olarak, Space segmenti yüksek büyüme vaat eden ancak henüz kârlılığını ispatlayamamış şirketlerden oluşmaktadır.

Havacılık ve Savunma Sanayi M&A

Savunma ve Uzay (A&D) sektörü, 2025 yılının ikinci çeyreğinde, son üç çeyreğe kıyasla birleşme ve satın alma (M&A) faaliyetlerinde görece istikrarlı bir seyir izledi. 4 Temmuz’da kabul edilen “One Big Beautiful Bill Act” adlı yasa, bütçeye ilişkin belirsizlikleri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Ancak 2 Nisan’da kutlanan “Liberation Day” sonrasında Başkan Trump tarafından uygulamaya alınan tarifelere ilişkin sorunlar gündemdeki yerini korumaya devam etti. 4 Haziran’da ise Başkan Trump, çelik ithalatına uygulanan gümrük vergisini %25’ten %50’ye yükseltti. Tüm bu gelişmelere rağmen, sektör genelinde işlem iştahı yüksek seviyede kalmaya devam etti.

İkinci çeyrekte öne çıkan işlemler arasında; Silvus Technologies’in Motorola Solutions tarafından 4,4 milyar dolar karşılığında satın alınması, Blue Halo’nun AeroVironment tarafından 4,1 milyar dolara devralınması, RTX’in Simmonds Precision Products biriminin Transdigm’e 765 milyon dolara satılması ve Amentum’un Rapid Solutions biriminin Lockheed Martin tarafından 360 milyon dolara satın alınması yer aldı. Bu işlemler, büyük ve stratejik oyuncuların organik olmayan (inorganik) büyüme fırsatlarına olan ilgisini net biçimde ortaya koydu.

Bunlara ek olarak dikkat çeken diğer anlaşmalar arasında, savunma teknolojilerinde öne çıkan Anduril’in, kenar bilişim (edge computing) ve taktiksel iletişim alanında lider olan Klas’ı satın alması yer aldı. Ayrıca Kongsberg, su altı akustiği alanındaki yetkinliklerini geliştirmek amacıyla Sonatech’i bünyesine kattı. Bu gelişmeler, özellikle ABD merkezli şirketlerin savunma ve uzay teknolojileri alanında agresif bir yatırım ve genişleme stratejisi izlediğini gösteriyor.

Sonuç:

2025 yılı itibarıyla küresel havacılık ve savunma (A&D) sektörü; jeopolitik belirsizlikler, hızlanan teknoloji dönüşümü ve artan savunma harcamaları ile birlikte önemli bir büyüme dönemine girmiştir. Airbus ve Boeing, önümüzdeki 20 yılda 40.000 yeni ticari jet teslimatı beklerken; savunma harcamaları %10 artışla 40 yılın en yüksek büyüme oranına ulaşmıştır. Sektördeki birleşme ve satın alma (M&A) işlemleri de dikkat çekici bir şekilde artmış; Motorola, AeroVironment, Transdigm ve Lockheed Martin gibi büyük oyuncular milyar dolarlık satın alımlarla agresif büyüme stratejileri izlemiştir. Özellikle savunma teknolojileri segmenti %68,5 büyüme ile ön plana çıkarken, Space & Satellite segmenti %87,4 gibi rekor bir artış göstermiştir.

Medyan verilere göre, en olgun ve istikrarlı segment olan Defense Primes, 1,8x EV/Revenue ve 13,9x EV/EBITDA çarpanları ile görece muhafazakâr şekilde fiyatlanmaktadır. Buna karşın Defense Systems segmenti 3,4x EV/Revenue ve 17,6x EV/EBITDA ile teknoloji yoğun yapısından dolayı daha yüksek primle işlem görmektedir. Defense Technology firmaları ise 1,9x EV/Revenue ve 14,7x EV/EBITDA ile öne çıkmakta, %15,9’luk EBITDA marjı beklentisiyle verimlilik artışı sinyali vermektedir. Government Services tarafında çarpanlar daha da yüksek; 3,4x EV/Revenue ve 16,4x EV/EBITDA medyanları, özellikle Fortinet ve CrowdStrike gibi teknoloji firmalarının bu segmentteki ağırlığını yansıtmaktadır. Öte yandan, Space segmenti yüksek büyüme (%36,8) göstermesine rağmen hâlen negatif EBITDA medyanı (-39 mn USD) ile kârlılıktan uzaktır; bu da yatırımcıların gelecekteki potansiyele yönelik fiyatlama yaptığını göstermektedir (medyan EV/Revenue 4,0x). 

Genel görünüm itibarıyla, savunma ve havacılık sektörü, yatırımcıların kârlılık, büyüme ve teknolojik kapasiteye göre ayrışan primlerle değerlendirdiği, segment bazlı fırsatlar sunan dinamik yapıdadır.

...

On yılı aşkın süredir, Türkiye'nin teknoloji girişim ekosistemine katkıda bulunmak ve değer yaratmak için büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Bu süre zarfında kazandığımız derin bilgi birikimi ve güçlü iş ağımızla girişimcilere destek oluyoruz. Boğaziçi Ventures olarak yatırımlarımızı şekillendirirken birçok dikeyde teknolojinin gücünü kullanarak sürdürülebilir ve akıllı çözümler sunma potansiyeline inanıyoruz.

Girişimcileri Boğaziçi Ventures’a [email protected] maili üzerinden yatırım görüşmeleri yapmak üzere başvurmaya davet ediyoruz! Teknoloji girişiminizi büyütmek ve küresel iş ağımıza katılmak için hemen başvurun!


İlgili İçerikler