Önümüzdeki on yıl geleneksel sektörlerde büyüme belli ki çok yavaş olacak; otomotiv, tekstil, tarım, makina, kimya, inşaat, kozmetik hatta organik gıda… Bu sektörlerin ortalama bileşik büyüme oranları neredeyse %3’ün altında kalıyor. Diğer yandan yapay zeka, siber güvenlik, artırılmış/sanal gerçeklik, blockchain teknolojileri, dijital sağlık, data analitik, metaverse ve oyun teknoloji sektörleri 100 kat – 1000 kat büyüme yakalıyor!
Yeni iş modelleri gelenekselden çok farklı. Teknoloji sayesinde hızlı yayılabilme ve düşük sermaye ile sıçrayabilme yetenekleri var. Teknoloji şirketlerine yatırım yapmak sadece anlamlı değil, demek ki şart. Peki ama teknoloji yatırımcısı olmaya nereden başlamalı?
Türkiye’de son yıllarda 300 girişim sermayesi fonu kuruldu. Önümüzdeki 5 yıl için yatırıma ayrılan 2-3 milyar Amerikan doları kaynak var ve ortalama bir fon yılda 10-15 girişime 2-3 milyon Amerikan doları değerinde yatırım yapıyor. Bu hesaplar önümüzdeki 5 yıl Türkiye’de neredeyse 30 bin teknoloji girişiminin destekleneceğini gösteriyor. Bu girişimlerden herhangi biri milyar dolarlık (unicorn) olabilir mi? Bir unicorn’un çıkma olasılığı on milyonda 6 olduğu için yatırım hedefini unicorn çıkarmaktan çok, başarılı exit etmek şeklinde tanımlamak daha gerçekçi. Başarılı exit yatırılan paranın dolar bazında 50 kat geri dönmesi olarak tanımlanabilir.
Peki Türkiye’deki bu 30 bin girişimin kaçı başarılı exit yapabilecek?? Fon hesaplarında kullanılan oranlar 2028’e geldiğimizde 1000 kadar teknoloji şirketinin başarılı exit yapmış olacağını gösteriyor. Demek ki iyi bir teknoloji yatırımcısı olmak için 5 sene içerisinde başarılı exit yapacak bu 1000 girişime ulaşmayı hedeflemek gerek. Bunun için de 3 milyon girişimci dinlemeli, aralarından doğru olanları seçmeli ve 30 bin girişime yatırım yapmalıyız. Bireysel bir yatırımcı için imkansız!
Başarı şansını arttırmanın iyi bir yolu 300 fonun arasından en iyilerini seçip yatırım yapmak olabilir. Dikeyde özelleşmiş olan; oyun, enerji, sağlık ve spor gibi fonlardan bir sepet oluştururken araya sektör bağımsız olan iyi fonlar da katılabilir. Bu durumda riski dağıtıp getiri şansını artırmak için en az otuz fona yatırım ideal olacaktır. Otuz fona aynı anda giriş yapmak için asgari 1.5 milyon dolarlık yatırım yapmak gerek…
Teknoloji yatırımı işinde olanlar; “Yatırıma ayırabileceğiniz toplam tutarın %80 ini yürüyen işinizde ve garanti getirili araçlarında tutup, kalan %20’sini girişim sermayesinde değerlendirirseniz olası kayıpta üzülmez, getirilerde ise çok sevinirsiniz!” tavsiyesinde bulunurlar. Yatırımcımız akıllı yatırım yapabilmek için bu otuz fona 1.5 milyon Amerikan doları yatırım yapmaya karar verse bile bu kez konunun başka zorluklarıyla karşılaşıyor: “Tüm fonları tanımıyorum, iyi olanları turist olanlardan nasıl ayıracağımdan emin değilim, hepsinin sözleşmesi farklı; bu konuya ne kadar zaman ayırabileceğimi bilmiyorum, doğru olanları saptasam bile fonların yatırımcı alma şartlarına ben uygun olacak mıyım?”
Yatırımcının yatırım yapmasını kolaylaştırmak gerek. Girişim sermayesi fonlarına yapılan yatırımların gelir vergisi matrahından düştüğü, üstelik fon kazançlarının kurumlar vergisinden istisna olduğu bir ülkede yatırımcı dostu yaklaşımla çalışacak fonlara çok ihtiyaç var. Her şeyin dışında ek olarak bir de özel sektör firmalarına gelen yeni bir yaptırım var: şirketin arge teşviği olarak faydalandığı vergi indirimlerinin %2’ sini girişim sermayesi fonlarına yatırma zorunluluğu.
Demek ki günümüzde teknoloji şirketlerine yatırıma başlamak sadece anlamlı değil – şart. Boğaziçi Ventures olarak, yatırım stratejisi sade ve anlaşılır olan, aynı zamanda yatırımcı için kolay olacak, yatırımcıyı yormayacak bir fon nasıl bir fon olurdu sorusunu yatırımcılara sorduk:
“Bir girişim sermayesi fonu olsa…
Riskimi dağıtacak otuz fona benim için ulaşsa ve aralarından sadece başarılı exit edebilecek şirketleri seçme şansı olsa…
Fona en az şu kadar miktarla katılabilirsin demese- ki eğer arge indirimim varsa %2’sini doğrudan kullanabileyim.
İstediğim günde parayı fona gönderebilme özgürlüğüm olsa…
Bugün yaptığım yatırım haricinde ayrı bir taahhüt vermem istenmese…
Ve hatta her sene bana bir miktar geri ödeme yapacak kadar da yatırımcı dostu olsa!
O fonla hareket etmek en iyi yatırımcı gruplarıyla hareket etmek demek olduğu için sonunda teknoloji yatırımlarımdan başarıyla exit etsem..”
BV Sinerji’yi yatırımcılarımızı dinleyerek, bir yatırımcı dostu girişim sermayesi fonu olarak kurduk. Sinerji Fonumuzu daha yakından tanımak için bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. [email protected]
BV Sinerji Fonu Hakkında
BV Sinerji fonunun stratejisi teknolojiye çoklu-odaklı modelle yatırım yapma ve alanında güçlü yatırımcılarla ortak olma üzerinedir. Bv Sinerji ile yatırımcılarımızın İklim teknolojileri, oyun teknolojileri, eğitim teknolojileri, sağlık teknolojileri, blokzincir vb. farklı sektöre tek bir fon üzerinden yatırım yapmasını sağlıyoruz. Başarılı girişim sermayesi fonları, yatırım bankaları ve diğer stratejik yatırımcılarla oluşturduğumuz bu ‘co-invest’ (birlikte yatırım) modeli ile BV Sinerji fonunda riski paylaşarak ve finansal gücü katlayarak yatırım yapıyoruz. Yatırımcılarımız BV Sinerji ile ara dönem kar payı getirisi sayesinde 7 sene beklemeden düzenli gelir akışı sağlıyor, girişim sermayesine yatırımın tüm vergi avantajlarından yararlanıyor, ve profesyonel iş süreçlerine dahil oluyorlar.
. . .
İlgili bağlantılarımız;