Girişim sermayesi dünyası, yatırım yapmak isteyen şirketlerin hızla aksiyon aldığı bir alan haline geldi. Bu alanda faaliyet gösteren şirketler, girişimcilere yatırım yapma konusunda büyük adımlar atıyor. Ancak birçok şirket için bu konu hala yeni ve anlaşılması gereken bir alan. Özellikle Ar-Ge indirimleri ve Teknopark istisnalarından yararlanan şirketlerin, 2022 yılı sonuna kadar girişim sermayesi fonlarına veya kuluçka merkezlerindeki girişimcilere yatırım yapmaları gerektiği için, birçok şirket yılın son çeyreğini bekledi.
Girişim sermayesi yatırımları, stratejik ve muhasebeleştirme açısından şirketlerin gündemine birçok yeni iş kalemi ekler. Bu iş kalemlerinden en önemlisi, hangi kuluçka merkezi veya fona yatırım yapılacağına karar vermektir. Muhasebeleştirme süreçleri genellikle tüm fonlar ve şirketler için benzer şekilde işler. Ancak, kuluçka merkezlerindeki girişimlere yatırım yapmak için girişimleri tanımak ve bir süre takip etmek gerekir. İzlenen girişimler belirlenirse, bir sonraki adım girişimcilerle görüşerek yatırım şartlarını netleştirmek olmalıdır. Bu süreç uzun sürebilir, çünkü girişimin değerlemesi ve alınacak hisselerle ilgili anlaşma sağlanması gerekmektedir. Bu adımlardan sonra finansal ve hukuki ön inceleme (due diligence) çalışmalarına başlanır ve girişim şirketinin yatırım potansiyeli değerlendirilir.
Bu süreç, uzmanlık gerektirdiği için şirketler için zaman alıcı olabilir. Bu noktada, ‘girişim sermayesi yatırım fonları’ önemli ve verimli bir alternatif olarak öne çıkar. Bu fonlar, kendi yatırım yaptıkları girişimlerle ilgili çalışmaları zaten yürüttükleri için hızlı ilerlemek isteyen şirketler için güvenilir bir seçenek sunar. Türkiye’de bugün 100’ün üzerinde girişim sermayesi yatırım fonu bulunmaktadır. Bu fonlara yatırım yapmak için fonun yatırım döneminde olup olmadığını belirlemek, fon yöneticileri ile tanışmak, fon kriterlerini anlamak ve belirli bir kaynak taahhüdünde bulunmak gerekir. Kaynak taahhütnamesi, fonun yatırım süresi boyunca belirli dönemlerde fonlara kaynak aktarılacağını taahhüt etmektir.
Ar-Ge şirketlerine odaklanan girişim sermayesi fonları, Ar-Ge indirimleri ve teknopark istisnalarından yararlanan şirketlerin yatırımlarında stratejik ve finansal kolaylıklar sağlar. Stratejik kolaylık, yatırım kararlarında çeşitlilik sunarken, finansal kolaylık, her yıl bir kerede yatırım yapma imkanı tanır. Ar-Ge şirketlerinin yatırım yapacağı diğer fonlarla birlikte yatırım yapma (co-investment) esası, yatırım sepetinin “seçilmiş” ve “desteklenmekte olan” şirketler arasından oluşturulmasını sağlar. Böylece fonun riski ortalama girişim sermayesi risk seviyesinin altında, getirisi ise ortalama getiriden yüksek olabilir. Ar-Ge şirketleri, yatırımlarını ana fon ve farklı uzmanlık alanlarında çalışan fonlar arasında dağıtma şansına sahip olurlar.
Ar-Ge odaklı girişim sermayesi fonları, Ar-Ge ve teknopark şirketlerine finansal olarak da önemli kolaylıklar sağlar. Şirketler, gelecek yıllar için herhangi bir taahhüt vermeden yatırım yapabilirler. Yıllık olarak bir kereliğine fona kaynak aktararak pay alımı gerçekleştirip yükümlülüklerini yerine getirebilirler.
Boğaziçi Ventures, Ar-Ge ve teknopark şirketlerini kendi girişimcilik ekosistemi ağıyla buluşturmayı hedeflemektedir. Boğaziçi Ventures’ın yatırımcılarına sağladığı bu Ar-Ge yatırımları kanalı, Türkiye’deki girişim sermayesi yatırımlarını desteklemeyi amaçlamaktadır. Fonlarla ilgili bilgi almak için bize dilediğiniz zaman ulaşabilirsiniz.
. . .
İlgili bağlantılarımız;