Son yıllarda, finans ve teknoloji dünyasında büyük bir ilgi gören “Şimdi Al, Sonra Öde” (BNPL) sistemleri, dijital dönüşümün getirdiği yeniliklerle önemli bir gelişim kaydetti. BNPL, mal ve hizmetlerin hemen alınmasını ve ödeme işlemlerinin ileriki bir tarihte yapılmasını sağlayan bir finansman modelidir. Bu sistem, alıcıların ürünleri temin ederken nakit akışını yönetmelerine olanak tanır ve genellikle düşük faizli ya da faizsiz seçeneklerle tüketicilere esneklik sunar.
Örneğin, yeni bir cep telefonu satın almak istediğinizde, mağaza size taksitli ödeme seçeneği sunmuyorsa, BNPL hizmeti devreye girer. Bu sistem sayesinde ürünü hemen alabilir, ancak ödemeyi belirlediğiniz bir tarihte yapabilirsiniz. Türkiye’de, ekonomik kriz dönemlerinde tüketici harcamalarını kontrol altında tutmak ve ithalatı azaltmak amacıyla hükümet, teknoloji ürünleri için taksit sınırlamaları getirmişti. Teknoloji ürünleri satan mağazalar, bu düzenlemeleri aşmak için çeşitli tüketici kredi sistemleri geliştirmeye çalıştı; bazıları başarılı olurken, diğerleri bu engelleri aşamadı. Bu durum, girişimciliğin düzenleyici engellerle nasıl mücadele ettiğini açıkça gösteriyor.
Ancak, dünya genelinde BNPL hizmetlerini büyük bir başarıyla sunan ve hatta halka arz olan bazı şirketler mevcut. Bunlardan biri de “Klarna”dır.
Klarna, 2005 yılında İsveç’in Stockholm şehrinde kuruldu. Şirket, çevrimiçi alışverişi daha basit, güvenli ve sorunsuz hale getirmeyi amaçlıyor. Klarna, 45 ülkede 400.000’den fazla satıcıyla iş birliği yaparak, 147 milyon aktif tüketiciye hizmet veriyor. Şirket, doğrudan ödemeler, teslimattan sonra ödeme seçenekleri ve taksit planları sunarak, tüketicilere istedikleri zaman ve şekilde ödeme yapma imkanı tanıyor. Klarna’nın büyümesi, Sequoia Capital, Silver Lake, Bestseller Group, Dragoneer, Permira, Softbank, Visa, Ant Group ve Atomico gibi prestijli yatırımcıların desteğiyle hızlandı.
2008 finansal krizi sırasında, merkez bankalarının faizleri düşürmesi ve piyasalara büyük miktarda likidite pompalaması, finans sektöründe büyük bir genişleme yarattı. Bu ortam, yenilikçi ve “disruptive” teknolojilerin gelişmesine zemin hazırladı. 2016-2019 yılları arasında faizler kısmi olarak artırılsa da, piyasalara pompalanan para miktarı artışını sürdürdü. Pandemi döneminde ise faizler düşürülmüş ve piyasalara aktarılan likidite rekor seviyelere ulaşmıştı.
2021 yılında halka arz olan Klarna, 45.5 milyar dolar gibi yüksek bir piyasa değerine ulaştı. Ancak, sadece bir yıl sonra şirketin değeri 3.75 milyar dolara geriledi. 2022’nin Temmuz ayında Klarna, 800 milyon dolarlık bir sermaye artırımı gerçekleştirdi. Bu miktar, şirketin 2018’deki değerlemesinin üç katına denk geliyor.
Peki, bu büyük değerleme artışı ve sonrasında yaşanan hızlı değer kaybının sebepleri nelerdi?
2021 yılında birçok teknoloji şirketi, piyasa ortalamasının üzerinde değerleme çarpanlarıyla halka arz edildi. Bunun arkasında yatan neden, düşük faiz oranları ve bol likiditeydi. Klarna’nın iş modeli, aslında geleneksel bankacılık modeline oldukça benziyor. Şirket, kısa vadeli finansman sağlama ve operasyonel maliyetleri klasik bankacılardan düşük tutma konusunda başarılıydı. Ancak, 2022’de faizlerin artmasıyla birlikte yüksek kaldıraçlı bankacılık modellerinin karlılığı hızla azaldı. Yatırımcılar, artan faizlerin Klarna gibi yüksek kaldıraçlı ve sınırlı sermayeye sahip finans şirketlerinin karlarını eriteceği beklentisiyle hisse senedi satışına yöneldi.
Ayrıca, Apple ve Revolut gibi büyük oyuncular da sektörde BNPL sistemleri sunan şirketlerle fiyat rekabeti yaratarak, kar marjlarını olumsuz etkiledi.
Peki yatırımcılar bu duruma nasıl yaklaşmalıydı?
Yatırımcıların, piyasalardaki sürü psikolojisinden etkilenmeden, gerçekçi büyüme rakamlarına dayalı bir yatırım planı oluşturmaları gerekmektedir. Özellikle yüksek çarpanlı, gerçekçi olmayan büyüme tahminleri sunan şirketlere karşı dikkatli olmak önemlidir. Borsa jargonunda, “akan suyun önünde durulmaz” şeklinde bir tabir bulunur; bu, artan faiz oranları ve daralan likiditenin yüksek değerleme çarpanlarına sahip genç şirketler için risk oluşturduğunu ifade eder.
Klarna’nın gelecekte büyümeye devam edeceği kesin. Ancak bu büyümenin, daha temkinli ve sürdürülebilir bir kar marjı beklentisiyle gerçekleşmesi gerektiği görülüyor.
Boğaziçi Ventures Hakkında
Boğaziçi Ventures, teknoloji şirketlerine yatırım yaparak, farklı sektörlerde ve coğrafyalarda değer yaratmayı amaçlayan bir yatırım fonudur. 200’den fazla teknoloji girişimine yatırım yapmış olan Boğaziçi Ventures, girişimcilerin uluslararası başarılara ulaşmalarına destek olurken, yatırımcıların ihtiyaçlarına uygun özel fonlar kurar ve yönetir. Şirket, dijital paralar için saklama hizmetleri sunar ve Türkiye’de yerleşik olup uluslararası piyasalara açılabilecek girişimlere yatırım yapan “BV Growth” fonuna sahiptir. Ayrıca, BV Portföy adı altında halka açık teknoloji şirketlerine yatırım yapan tematik hisse senedi fonları ile uluslararası pazarlarda aktif yatırımlar yapmaktadır.
Daha fazla bilgi ve yatırım fırsatları için bizimle iletişime geçebilirsiniz: [email protected]
. . .
İlgili bağlantılarımız;