BV Insights 2023 Retro

2020’nin sonunda yatırımcılarımızdan ilk taahhütleri alarak BV Growth (BVG) Fonu’nu  kurduk. Boğaziçi Ventures olarak, bu süreçte Türkiye merkezli ve yenilikçi teknoloji odaklı  yaklaşık 30 erken aşama teknoloji şirketine yatırım yaptık. 

Kurulduğumuz günden bu yana, portföy şirketlerimizle birlikte büyüyüp gelişirken, 2022’nin  Temmuz ayında, ekibimizin ve portföy şirketlerimizin bilgi ve deneyimlerini paylaşabilecekleri  LinkedIn Newsletter’ımız BV Insights’ı hayata geçirdik. 

Bu yıl siz değerli okuyucularımıza son kez ulaşırken, 2023 yılında paylaştığımız tüm  makaleleri hatırlatmak istedik. Bu haftaki yazımızda, 2023 yılı boyunca paylaştığımız  içerikleri Teknoloji, Yatırım, Girişimcilik, Oyun gibi başlıklar altında topladık ve kısa alıntılarla  sizlere sunduk. 

2023 yılında 30 hafta boyunca her cumartesi mail kutularınızdaydık ve bu harika yolculukta  sizlerle bilgi dolu anlar paylaştık. Okurlarımızın her anı kıymetli, her cumartesi ise yeni bir  keşif fırsatı oldu. İşte bu yüzden, 2024 yılında da bilgi dolu içeriklerimizle sizlerle olmaya  devam edeceğiz. 

2024 yolculuğumuza birlikte devam etmek için sabırsızlanıyoruz! Herkese iyi seneler dileriz.. 

TEKNOLOJİ

Teknoloji odaklı makalelerimizde, sektördeki en yeni gelişmeler ve yenilikleri inceledik.  Bu yazılar, güncel trendleri ve geleceğe yönelik stratejileri ele alarak okuyucularımıza  ilham verici bakış açıları sundu. Her içerik, teknolojinin iş dünyasındaki etkilerini  derinlemesine irdeleyerek, okuyucularımızın ufuklarını genişletmeyi hedefliyor 

Yapay zekanın kullanım alanlarının hızla genişleyeceğini görüyoruz. Teknolojiyi  geliştirenlerin yanı sıra, bu teknolojiyi kullanan şirketlerin de büyük bir büyüme  potansiyeline sahip olduğunu belirtmek önemli. Çağrı merkezlerinin yerini, yüksek  düzeyde AI çözümleri sunan şirketler alacak. Pazarlama ajansları ise çok daha küçük  ve yetkin ekiplerle hizmet verecek. Sağlık sektöründe, dünya çapında artan nitelikli  personel ihtiyacı teknoloji ile karşılanacak. AI, karar alma süreçlerini kolaylaştıracak ve ve en doğru teşhisler her yerde daha erişilebilir hale gelecek. Dikey tarımın yaygınlaşması  hızlanacak ve laboratuvar çıkışlı etler sofralarımızda daha fazla yer bulacak.  Eğitimdeki değişimlerin 2023’te hızlanacağına dair kesin bir inanç var; sanayi devriminden bu yana değişmeyen tek sektör olan eğitim, yapay zeka gelişmelerine  karşı koyamayacak ve kişiselleştirilmiş eğitim yöntemleri yaygınlaşacak.

Gelişen teknolojiyle birlikte internetin yeteneklerini artırması, yapay zeka, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti (IOT), makine öğrenimi gibi kavramlarla birlikte hayatımızı her geçen gün daha da farklılaştırıyor. Adeta zaman kavramı yeniden tanımlanırken yeni sektörlerin ortaya çıktığı, mevcut iş akışlarının ve günlük yaşantımızın dijital dünyaya aktarıldığı günlerden geçiyoruz. Tüm bu gelişmelerin ışığında yıldızı parlayan sektörlerin başında ise finansal teknolojiler (fintech) geliyor. Açık bankacılık, ödeme sistemleri, sigorta teknolojileri (InsurTech), kişisel finans teknolojileri (WealthTech), ticaret teknolojileri (TradingTech), mevzuat teknolojileri (RegTech), blockchain teknolojileri vb. alt kırılımları olan fintech ekosisteminde Robo-Advising, Stock-Trading gibi bileşenleriyle yatırım teknolojileri de ön plana çıkıyor.

Enerjinin üretimi, iletilmesi ve işlevsellik kazandırılması adına gerçekleştirilen tüm iş kollarında çok büyük sıçrayışların yaşanmasını sağlayabilecek süperiletkenler için çok uzun süredir çalışmalar yapılmaktaydı. Temmuz ayında Güney Koreli ve ABD’li araştırmacılardan oluşan bir bilim insanları ekibinin yaptığı deneyler sonucunda elde ettiği sonuçlar, hem kendilerini hem de bilim dünyasını oldukça şaşırttı. Bu çalışmanın sonuçlarının paylaşılmasıyla dünyanın gündemine oturan konu, ilgili olan akademisyenlerin ve mühendislerin ikiye bölünmesine sebep oldu. Bir kısım, “gerçek olamayacak kadar iyi” olan bu çalışma sonuçlarının mutlaka bir hata barındırdığını düşünürken; diğer kısım ise bu çalışmanın “bilim ve teknoloji adına çok büyük bir atılım” olduğu görüşünde.

Boğaziçi Ventures olarak kurulduğumuz günden bu yana yeni ve yenilikçi teknolojileri yakından takip ederek, bu alanlarda hayata geçen ve hayata geçmek üzere desteğe ihtiyacı olan girişim projeleri ve fikirleri desteklemeye yönelik bir vizyona sahibiz. Bu vizyonumuzu “disruptive innovation” stratejimiz doğrultusunda yaptığımız yatırımlarla teknolojiyi dünyayı insanların refahı için daha iyi bir yer haline getirecek öncelikle Türk girişimciler verdiğimiz desteklerle hayata geçiriyoruz. Önümüzdeki günlerde daha sık duymaya başlayacağımız süperiletkenlerin kullanımına dayalı teknoloji projeleri için şimdiden takipte ve heyecanlıyız.

İşletme sermayesinin optimal yönetilmesi, (Effective working capital management) genel tanımı ile şirketlerin operasyonları için gerekli nakde erişim sıkıntısı çekmeden varlıklarını en verimli şekilde değerlendirilmesi ile ilgili unsurları içerir. Teknoloji şirketleri için ise bunu, aylık genel giderleri ve harcamalarında nakit sıkıntısı çekmeyecek şekilde kasalarındaki parayı hem enflasyon hem de diğer riskler (kur, vergi, rekabet riski, satış gelirleri riski) karşısında korumaları olarak düşünebiliriz.

Teknoloji şirketlerinin, işletme sermayelerini yatırım ürünlerine yönlendirirken, kısa ve orta vadeli perspektifte, kendi dinamikleri özelinde (hizmet verdikleri sektör, hedef pazarı, satış büyüme beklentisi, rekabet dinamikleri) uzman bakış açısı ihtiyacını kaçınılmaz hale getirmektedir.

Son olarak işletme sermayesi yönetiminde “rebalancing”, yani varlık dağılımının doğru zamanda yeniden düzenlenmesi ise ayrı bir uzmanlık konusu. Bu konuda her işletme için ayrı bir model hazırlanması yine en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Boğaziçi Ventures Grubu olarak firmalara özel hazırladığımız portföy modellemeleri ve analiz raporları hakkında fon yöneticilerimiz ile görüşmek için bize [email protected] e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.

Eğitimde oyunun yeri giderek büyüyen bir yere sahip olduğunu hepimiz artık biliyoruz. 2022 yılında ‘’game-based learning’’ pazar büyüklüğü 10.9 milyar dolar olarak ölçülürken bu değerin yıllık %19.51 büyüme ile 2030 yılında 52.8 milyar dolara ulaşacağı öngörülmektedir. Statista’nın raporlarına göre eğitim segmentindeki toplam uygulama gelirinin 2023’te 15 milyar ABD dolarını aşacağı tahmin ediliyor. Statista’nın raporlarına göre eğitim segmentindeki mobil uygulama indirme sayısının ise 2022’de yaklaşık 1,5 milyar indirmeye ulaşacağı tahmin ediliyor.

Boğaziçi Ventures olarak teknoloji dikeyi olarak odaklandığımız ana yatırım alanlarımızdan çok önem verdiğimiz birisi de Eğitim Teknolojileri. Bu alandaki yatırımlarımızdan Riders’ta hem kapsam hem de erişim olarak küresel büyümesini başlatan girişimlerimizden. Riders, başta robotik, yapay zeka ve makine öğrenmesi olmak üzere 21. yüzyılın teknolojilerini gerçek dünyadan simülasyonlarla deneyimleyebileceğiniz, STEM prensiplerine dayalı içerikler bulabileceğiniz bir eğitim platformudur.

Perakende reklamcılığı, çeşitli medyaları kullanarak müşterilere ürün veya hizmetleri tanıtmak için kullanılan bütünsel bir pazarlama biçimidir.  Perakendeciler, basılı, televizyon ve çevrimiçi reklamcılık dahil olmak üzere hedef kitlelerine ulaşmak için çeşitli teknikler kullanırlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde perakende medya, 2021’de 30 milyar dolardan fazla bir değere sahipti. Perakende medya ağları (RMN’ler), Birleşik Krallık’ta yıldan yıla yüzde 10’dan fazla büyüme gösterdi. Google trendlerine göre, Google’da “perakende medya reklamları” aramaları ise son zamanlarda %59 arttı. Pazar, markalara daha fazla alternatif sunarken perakendeciler için daha rekabetçi hale geliyor.

YATIRIM

Yatırım odaklı makalelerimizde çeşitli yatırım stratejilerini, teknoloji odaklı yatırımların önemini ve sermaye piyasalarındaki yeni trendleri ele aldık. Makalelerimiz, farklı yatırım olanaklarını ve sektördeki gelişmeleri özetliyor, yatırımcılar için değerli bir kaynak sunuyor. Detaylı bilgi almak için bize her zaman ulaşabilirsiniz; [email protected]

Dünya genelinde yaşanan ekonomik krizle birlikte yatırımcıların yatırım iştahı iki farklı bağlamda değişmeye başladı. Birincisi; teknoloji şirketlerinde karlılık ya da belli bir süre içinde kara ulaşabiliyor olması önemli bir kriter halini aldı. Bu yaklaşım paralelinde bir çok dev teknoloji şirketinin maliyetlerini azaltmaya yönelik aksiyon aldığını görüyoruz. Bu ve yapay zekanın hızla hayatımızdaki yerini genişletmesiyle birlikte AI, otomasyon, siber güvenlik, finansal teknolojiler ve robotik teknoloji ürünleri  alanlarında ciddi yatırımlar görüyoruz. İkincisi ise; ürünlerin gerçek fayda sunan ve ESG kriterlerine hizmet eden çözümler olup olmadığı kriteri. Yatırımcılar tarafından bu alana dokunan girişimler daha fazla ilgi görmeye başladı. Ve elbette bahsetmeden geçemeyeceğimiz Web3 trendi ile yükselişe geçen bu alandaki girişimler de var.

Teknoloji girişimleri yatırımcıları ile birlikte geleceğimizi inşa ediyor. Ve bizim Boğaziçi Ventures olarak odak alanımız olan Teknoloji ve Disruptive Innovation olarak tanımladığımız, teknoloji kullanımı ile yapıcı yıkım yapmak üzere tasarlanan ürünler, hizmetler.  Öncelikle ülkemizdeki teknoloji girişimlerine yatırım yapmaya ve teknolojiye yatırım yapan fonlar kurmaya durmaksızın devam ediyoruz. Ve ilgilenen herkesi bizimle birlikte disruptive innovation odaklı yatırım yapmaya davet ediyoruz.

Günümüzde, hızla değişen finans piyasalarında yatırım yapma stratejileri sürekli evrim geçiriyor. Geleneksel yatırım araçlarına ek olarak, yatırımcılar artık Single Asset Pre-IPO fonlara da ilgi duymaya başladılar. Bu fonlar, adından da anlaşılacağı gibi tek bir şirkete ve bu şirkete değer yaratacak ekosisteme yatırım yapmaya odaklanan girişim sermayesi yatırım fonlarıdır.

Türkiye’de yaygın olmamakla birlikte dünya genelinde birçok başarılı Pre-IPO fonları, yatırımcılara halka açılma yolculuğuna çıkmış şirketlere yatırım yapma fırsatı sunar. Bu yatırım stratejisi, yüksek getiri potansiyelleri sunabilir ancak yatırımcılar, bu tür yatırımları dikkatlice araştırmalı ve uzun vadeli bir perspektifle ele almalıdır. Dünya genelindeki başarılı Pre-IPO fon örnekleri, bu stratejinin potansiyelini de göstermektedir.

‘Joygame Pre-IPO GSYF’ ile de son 2 yılda 18 kat büyüyen Türkiye’nin ilk oyun şirketlerinden Joygame’e yatırım imkanı sunmaktadır. ‘LT Pre-IPO GSYF’ fonu ile yapay zeka ve yüksek teknoloji HFT (High Frequency Trading) çözümleriyle sermaye piyasalarında fark yaratan yıldız Fintech şirketi  “Liquidity Trading”e yatırım imkanı sunulmaktadır.

Detaylı bilgi için [email protected] e-posta adresinden bize ulaşabilirsiniz.

Bir girişim sermayesi yatırım fonunun performansı başta yöneten ekibin kalitesi, tecrübesi ve fon yönetimine kendini adamışlığına bağlı olmakla birlikte, yatırım yaptığı şirketlerin aşamasına ve pazar şartlarına da çok bağlı.

Direkt yatırım yapan girişim sermayesi yatırım fonları doğru büyüklük ve yönetim ekibine sahip oldukları sürece pazardaki fırsatları yakalayıp yatırımcılara yüksek getiri sağlamaya devam edecekler. Hisse senedi tarafında ise tematik, odaklı fonların daha da artacağını gözlemleyeceğiz fakat bu fonların yönetim ekipleri, içerikleri ve stratejileri yatırımcıların dikkatlice sorgulamaları gereken önemli bir nokta olarak ortaya çıkıyor.

Teknoloji yatırımcısı olmaya nereden başlamalı? Teknoloji yatırımı işinde olanlar; “Yatırıma ayırabileceğiniz toplam tutarın %80 ini yürüyen işinizde ve garanti getirili araçlarında tutup, kalan %20’sini girişim sermayesinde değerlendirirseniz olası kayıpta üzülmez, getirilerde ise çok sevinirsiniz!” tavsiyesinde bulunurlar. Günümüzde teknoloji şirketlerine yatırıma başlamak sadece anlamlı değil – şart. Boğaziçi Ventures olarak, yatırım stratejisi sade ve anlaşılır olan, aynı zamanda yatırımcı için kolay olacak, yatırımcıyı yormayacak  bir fon nasıl bir fon olurdu sorusunu yatırımcılara sorduk. BV Sinerji’yi yatırımcılarımızı dinleyerek, bir yatırımcı dostu girişim sermayesi fonu olarak kurduk. Sinerji Fonumuzu daha yakından tanımak için bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. [email protected]

Boğaziçi Ventures (BV) Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından piyasaya sunulan Sinerji Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun (BV Sinerji), teknoloji girişimcisi olmak isteyen tüm yatırımcıları güçlü bir ortaklığa davet ediyor. Teknolojiye çoklu-odaklı modelle yatırım yapma ve alanında güçlü yatırımcılarla ortak olma üzerine kurulu fon stratejisine sahip olan BV Sinerji, yatırımcılarının iklim teknolojileri, oyun teknolojileri, eğitim teknolojileri, sağlık teknolojileri, blokzincir vb. farklı sektöre tek bir fon üzerinden yatırım yapmasını sağlıyor. Başarılı girişim sermayesi fonları, yatırım bankaları ve diğer stratejik yatırımcılarla oluşturduğu ‘co-invest’ (birlikte yatırım) modeli ile BV Sinerji fonunda riski paylaşarak ve finansal gücü katlayarak yatırım yapıyor.

Dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği dönemin getirebileceği olumsuz şartlara hazırlıklı olmak adına yapılacak ‘’korumacı‘’ yatırımların yanında, koruma motivasyonuna da katkıda bulunacak ancak büyüme ve yüksek getiri imkanı da sunacak şekilde, geleceğin senaryolarına yatırım yaparak portföyleri dengelemek, optimum vadede, optimum getiri peşinde olmak gerekiyor. Türkiye’nin lider alternatif varlık yönetimi şirketi olarak faaliyet gösteren Boğaziçi Ventures ekibi olarak bizler, geleneksel yatırım yönetimi anlayışı yerine değer katacak projelere odaklanarak geleceğe yatırım yapma misyonu ile çalışıyoruz. Ve bu yazıda bahsettiğimiz konulardaki deneyim ve uzmanlığımızı yatırımcılarımıza ihtiyaçlarına göre kurup yönettiğimiz teknoloji odaklı özel fonlar ile ulaştırıyoruz. Daha fazla bilgi için bize her zaman ulaşabilirsiniz. www.bvportfoy.com

Yatırımcılara halka açılma yolculuğuna çıkmış şirketlere yatırım yapma fırsatı sunan Pre-IPO fonlar ile ilgili başladığımız bilgilendirme yazılarına bu hafta finansal teknolojiler özelinde devam etmek istedik. Geleceğin değerini bugünden satın alma felsefesi ile çoğunlukla alınan bu fonlar Türkiye’de çok yaygın olmasa da dünya genelinde birçok başarılı Pre-IPO fon örneği bulunmaktadır.

Boğaziçi Ventures portföy şirketlerimizden olan Craftgate’in kurucu ortağı ve CEO’su Hakan ERDOGAN’ın da 2022 yılı “Türkiye Fintek Ekosistemi Durum Raporu”nda yer alan görüşlerini sizlerle paylaşmak istedik.

Gelişen regülasyonlar, yatırımlar, yeni nesil teknolojiler ve ihtiyaçlarla beraber, fintek dünyasındaki oyun alanı genişliyor. Önümüzdeki dönemde işletmelerin ödeme süreci yönetimindeki zaman kaybını ve ödeme adımlarında yaşadıkları ciro kaybını azaltacak çözümlere olan ihtiyaçları artacak; müşteri deneyimine katkı sağlayan teknolojiler daha çok gündeme gelecektir diye düşünüyorum.

GİRİŞİMCİLİK

Girişimcilik ekosistemine odaklanan içeriklerimizde, değerleme yöntemlerinden, teknoloji trendlerine, hackathonlar ve hızlandırma programlarına ve girişimcilik ekosisteminin sunduğu fırsatlara kadar geniş bir yelpazede bilgi ve deneyimleri paylaştık. Hayallerinizi gerçekleştirme yolunda Boğaziçi Ventures ile birlikte teknoloji girişiminizi büyütmek ve küresel iş ağımıza katılmak için hemen başvurun!

2020 yılı sonunda yatırımcılarından ilk kaynak taahhütlerini toplayarak ihraç edilen BV Growth Fon (Inveo Portföy Boğaziçi Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu “BVG”), 2,5 yıl içinde Türkiye merkezli erken aşamada olan 30 teknoloji şirketine yatırım yaparak portföyünü büyüttü.

Geçtiğimiz sürede, deneyimli ekibimiz ve geniş “Venture Partner” ağımızın sağladığı katkıyla oluşan başvuru havuzunda 6162 girişim şirketini değerlendirdik. Bunlardan 955 adediyle ilk görüşmeleri gerçekleştirdik ve 216’sı ile geçmiş ürün performansları, gelecek iş planları ve finansal projeksiyonlarının daha detaylı incelendiği “deep dive” toplantılarını yaptık.

Yıkıcı iş modelleri ve teknolojilere sahip başarılı girişim şirketlerine yatırım yapmış olan ve yüksek performans hedefi ile yatırımlarını yöneten ve büyüten BV Growth’a, 2024 sonuna kadar kaynak taahhüdü toplamaya devam edecektir.

*Fona sadece mevzuatta tanımlanan nitelikli yatırımcılar yatırım yapabilir.

Her ölçekte stüdyonun, yayıncının, teknoloji şirketinin ve yatırımcının katıldığı Mobidictum da bu etkinliklerin en önde gelenlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu yıl, önceki yıllardan farklı olarak, Boğaziçi Ventures’a özel bir alanda katıldığımız etkinliği hem networking hem de sektörün nabzını daha yakından ölçeceğimiz bir fırsat olarak değerlendirdik.

2 gün süren etkinlikte farklı aşamalarda ve alanlarda yer alan toplamda 50’den fazla stüdyo ile tanıştık, sohbet ettik, sektöre ve projelerine dair öngörülerini dinledik. Herkesin elbette ki kendine has hikayeleri ve zaman çizelgeleri var ancak bazı başlıklar tüm paydaşların çözüm aradığı konular olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuları kabaca toparlarsak; pandemi sonrası sektördeki dönüşüm, küresel ekonomideki resesyondan kaynaklı sermaye bulmadaki zorluk, oyun platformlarının politikaları, yetkin çalışanları ekipte tutmakta yaşanan sıkıntılar olarak karşımıza çıktı.

Girişim projelerinin bu zorlu yolculuğunda genellikle karşılaştıkları kritik ve bir o kadar da zor eşiklerden birisi de, ortaya çıkan bu girişimin ne kadar değerli olduğunu belirlemek. Gelir tabanlı değerleme, varlık tabanlı değerleme, pazar tabanlı değerleme gibi yöntemleri kullanırken, girişimin özelliklerine ve sektörüne göre değişen yaklaşımları da göz önünden bulundurmak yatırımın tamamlanması onun da öncesinde başlaması için kritik bir yerde aslında.

Biz Boğaziçi Ventures olarak, yatırım yaptığımız şirketlerin uzun yolculuğunda hep yanlarında olacak mentorları olma stratejimiz ile, değerleme dönemlerinde de her bir portföy şirketimize özel, terzi işi çalışma yapılmasını destekliyoruz. Bu yazımızda örnek verdiğimiz değerleme yöntemleri kullandığımız yöntemlerden sadece birkaçı olup bizler her şirket özelinde ayrı ayrı düşünerek farklı metriklerle çalışmalar ve kontrol yapmaktayız. Girişimlerin inovatif fikirlerini hayata geçirmek için biz de yaratıcı değerleme yöntemleri bulup adil bir değerlemeden yatırım almalarına öncülük etmeye çalışıyoruz.

Teknoloji alanındaki hızlı değişim ve gelişmelerin yeni fikirlerin ve projelerin hayata geçirilmesi için heyecan verici fırsatlar sunduğu girişimciler için nispeten şanslı bir dönemdeyiz. Girişimcilik ekosisteminde, özellikle yeni başlayanlar için, önemli etkinliklerin başında hackathon ve hızlandırma programları geliyor. Bu dinamik ekosistemde fırsatları değerlendirmek ve başarıya ulaşmak isteyen genç girişimcilerin ilgi alanına giren ve onlara yepyeni kapılar açan bu tür etkinliklerden ve programlardan küresel ve lokal örnekler ile önerilerimizi bu makalemizde derlemek istedik.

Teknoloji dünyasındaki hızlı değişim, girişimciler için hem heyecan verici fırsatlar sunuyor hem de yeni zorluklar getiriyor. Bu değişimi en iyi şekilde değerlendirmek isteyen girişimciler için hackathonlar ve hızlandırma programları büyük bir avantaj. Biz de Boğaziçi Ventures ekibi olarak genç girişimciler için öneminin farkında olduğumuz bu etkinliklere bilgi ve tecrübemizle destek veriyoruz.

OYUN

Oyun dünyasına odaklanan makalelerimizde, sektördeki lider şirketlerin ve girişimcilerin perspektifinden oyun endüstrisinin dinamiklerine odaklandık. Bu yazılarda, oyun sektörünün hızla değişen doğasını, yeni trendleri, gelişmekte olan teknolojileri ve başarılı stratejileri ele aldık. Portföyümüzdeki şirketlerin deneyimleri ve yöneticilerinin gözünden oyun dünyasının iç yüzünü keşfederek, okuyucularımıza ilham verici ve bilgi dolu içerikler sunmayı amaçladık.

Statista verilerine göre günümüzde 2,2 milyardan fazla kullanıcıya ulaştığı tahmin edilen mobil oyun sektörünün katkısıyla, dijital oyun endüstrisi, 2019 yılı itibariyle, film ve müzik endüstrilerinin küresel pazar hacimlerinin toplamından daha büyük bir hacme ulaşmayı başarmıştır. 2022 yılında küresel çapta 184 milyar Amerikan Dolarından fazla bir hacme ulaşan video oyun sektörü, eğlence sektörünün en tepesindeki tahta oturmayı başarmıştır. Son 15 yılda gündelik hayatlarımızda yaşanan dijital sıçrayışın, hemen hemen her sektöre pozitif etkisi olacağı tahmin edildiyse de oyun pazarının diğer tüm sektörlerden daha fazla büyüme kaydedeceğini kimse ön göremezdi.

Oyun dünyasında 2022 yılını 7 milyar dolar ile kapatan oyun içi reklamcılık sektörünün büyüme trendi, oyun yatırımcılarının ve oyun geliştiricilerinin iştahını daha da kabartıyor. Yapılan araştırmalar; oyun içi reklamcılık hacminin 2030 yılında 67 milyar dolara ulaşacağına işaret ediyor.

Sanal gerçeklik, blockchain, yapay zeka gibi yeni nesil teknolojilerin de denkleme katılması ve oyun pazarına entegre olmasıyla gelişen sektörde rekabet hızla artıyor. Venture Capital şirketleri ve melek yatırımcılar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye pazarında desteklemek ve yeni ‘unicorn’lar çıkarmak için arayışlarını sürdürüyor.

Başarılı bir hypercasual oyun geliştirirken akılda tutulması gereken bazı temel prensipler şunlardır:

1. Basit bir konsept: Oyun, birkaç kelimeyle açıklanabilecek basit bir konsepte sahip olmalıdır.

2. Oynaması kolay olmalı: Oyunun sezgisel kontrollere sahip olması ve oyuncuların çok fazla talimat okumaya ihtiyaç duymadan hemen oynamaya başlayabilmesi gerekmektedir.

3. Yüksek tekrar değeri: Oyun, oyuncuların tekrar tekrar oynamak isteyecekleri yüksek bir tekrar değerine sahip olmalıdır.

4. Reklamların stratejik kullanımı: Reklamlar, hypercasual oyunlar için en önemli bir gelir kaynağıdır. Gelirin neredeyse tamamını oluşturan oyun-içi reklam gösterimi, oyun deneyimini bozmamak için stratejik olarak kullanılmalıdır.

5. Sürekli gelişim: Oyun mekaniğini iyileştirmek ve oyuncuları bağlı tutmak için kullanıcı geri bildirimi ve veri analizine dayanarak oyun üzerinde sürekli iterasyon yapmak önemlidir.

Genel olarak, başarılı bir hypercasual oyun geliştirmenin anahtarı, oyuncuları tekrar tekrar oynamaya teşvik eden eğlenceli ve bağımlılık yapıcı bir oyun deneyimi yaratmaktır.

Hybridcasual, aslında hypercasual ve casual kategorileri arasında konumlanan oyunları tanımlama konusundaki eksiklik üzerine kullanılmaya başlayan bir terimdir. Hybridcasual oyunlar, Applovin’e göre; hypercasual oyunların temel mekaniklerinin casual ve mid-core oyunlarda gözlemlenen oyuniçi gelişim süreçleriyle zenginleştirilmesi sonucu ortaya çıkan oyun kategorisidir.

Şartların gerekliliğine uyum sağlamayan stüdyoların başarısız olduğu, erken hamle avantajını yakalayanların ise çok hızlı büyüyebildiği girişim dünyasında, hypercasual’da çalışmalar yapıp daha sürdürülebilir oyunlara sahip olmak isteyenlerin geçiş yapabileceği veya mobil oyun sektöründe daha stabil kategorilerde ilerlemek isteyecek stüdyoların beklentilerine karşılık verebilen bir kategori konumunda…

GİRİŞİMCİNİN GÖZÜNDEN

Bu makale serimizde, portföyümüzdeki şirketlerin uzmanlıklarını sizlerle paylaşmak istedik. Her biri sektöründe öncü ve yenilikçi yaklaşımlara sahip. Portföy şirketlerimizin yöneticileri ve uzmanları, sektördeki gelişmeleri, trendleri ve stratejileri sizlerle paylaşarak ilham verici bakış açıları sunmayı hedeflediler.

Video oyunlarının masaya koyduğu en büyük değer önerisi her zaman için bir kavram olarak “immersion” olmuştur. Bir oyun farklı metalar kullanarak sizi içinde bulunduğunuz gerçeklikten alıp bir süreliğine başka bir gerçekliğe koyabileceği gibi, anlık basit tatmin duygusunu yaşatıp sürekli olarak geri dönüp oynamanızı da sağlayabilir. Nöro-kimyasal tetikleyici olarak oyunlar, anlık karar alma mekanizmalarını sürekli aktif tuttukları için dikkatinizi talep eder. Aslında oyunlar bireyin en değerli varlığını talep eder: “Boş zamanlarını”.

Oyunları çok kabaca PC/konsol, mobil ve Web3 başlıkları altında gruplarsak, aslında tüketim alışkanlıklarına göre kategorileri belirlemiş olabiliriz ancak ben daha genel bir çerçeve çizmek istiyorum. Tüketim alışkanlıklarından geri gelecek olursak bir oyunu iyi ya da kötü yapan nedir? Bireyin en değerli yatırımını, hem de birkaç kez, üzerine de para vermelerini sağlayarak oyununuza yatırmalarını sağlayan faktör nedir?

İş dünyasının ve yetkinliklerimizin yönü, dijitalleşme ve teknolojinin yıllık veya aylık da değil, artık günlük biçimde çığır açan hızıyla evrim geçirmesine paralel olarak değişiyor. Özellikle oyun ve Web3 oyunları alanlarında, bu değişimle baş etmek her zamankinden daha zor. Sürekli güncellenen sektör trendleri, yeni yazılım dilleri, araçlar, ve bir dolu dinamik. Bu gibi dinamik sektörlerde ileri düzeyde uzmanlaşmış yetenekleri yetiştirmek, bulmak ve yerine göre işe almak, iş süreçlerinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri olduğuna hemen hemen herkes hemfikir. Üstüne üstlük, yeteneğe erişmek ve çalışmak için kullanılan geleneksel modeller de bir o kadar hantal ve yeni çağın gerektirdiği inovasyondan uzak kalıyor.

Dünyanın değişen dinamiklerine ve artan fırsatlara en hızlı şekilde yanıt verebilmek için, firmalar artık sadece tam zamanlı değil, farklı çalışma modellerini de sistemlerine dahil ediyorlar. Peki bu yeni işgücünün temel parçalarını neler oluşturuyor?

Robotik kodlama terimi, robotların belirli bir görevi yerine getirebilmesi için çeşitli algoritmalar ve programlama dilleri aracılığıyla tasarlanması sürecini ifade ediyor. Tasarlanan robotlar sensörleriyle etrafı algılayabiliyor, hareket edebiliyor ve yapay zeka teknolojisiyle birlikte karar verme kabiliyeti kazanabiliyor. Devamlı gelişen bir teknoloji olan robotik kodlama, okulların müfredatına eklendiğinde çocukların geleceğin teknolojilerine bugünden hazırlanmasını sağlıyor.

Araştırmalar, kodlama becerisinin öğrencilerin dijital okuryazarlık seviyelerini artırdığı, yaratıcılıklarını teşvik ettiği ve problem çözme yeteneklerini güçlendirdiği yönünde önemli bulgular ortaya koymuştur. Bu nedenle, bu alanda geliştirilen ürünlerin bu yeni paradigmaya uyum sağlaması ve öğrencilere bilgi işlemsel düşünme becerilerini kazandırmak adına çeşitli programlar geliştiren girişimler büyük fark yaratacaktır.

İnsan zihni, keşfedilmemiş sırlarla dolu sonsuz bir evrendir. Kendini, sorunlarını, hayallerini ve hedeflerini daha iyi anlamak isteyen herkes kendi evreninde içsel bir keşif yolculuğuna çıkabilir. Online terapi, bu içsel yolculuğa ve dönüşüme eşlik ve rehberlik eder.

Intellectual Market Insights Research tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre ise 2021 yılında küresel Çevrimiçi Terapi hizmetlerinin pazar büyüklüğü 2.86 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı raporda, bu rakamın 2028 yılına kadar 23.52 milyar dolara ulaşması ve 2021’den 2028’e kadar %32.12’lik bir bileşik büyüme oranıyla artması öngörülüyor. Bu veriler ışığında, sektörün büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve bu potansiyelin pandemi sonrasında da hız kesmeden artmaya devam ettiğini söyleyebiliriz.

ÖZEL GÜNLER

Cumhuriyetimizin 100. yılını, Atatürk’ün bize bıraktığı ilham dolu sözlerle kutladık.

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla başlayan bu yeniden doğuşun ve kökten değişiminin 100. yılında ulu önderimizin yaktığı meşaleyi ülkemizin geleceği olan üretken gençler için taşımaya devam ediyoruz. Bizler Boğaziçi Ventures ailesi olarak, Atatürk’ün girişimcilik ve liderlik felsefesinden ve öğretilerinden her daim ilham ve güç alıyoruz.

Atatürk’ün mirasının iş dünyasında yaşatılmasında ve gelecek nesillere taşınmasında Boğaziçi Ventures olarak aldığımız sorumluluğu layıkıyla ve eksiksiz yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu mirasın bizlere bıraktığı değerleri yürekten benimseyerek, Atatürk’ün öğretilerinden aldığımız ilhamla daha aydınlık yarınlara doğru ilerlemeye, ülkemize değer katmaya ve Cumhuriyetimizin nice yıllarını kutlamaya devam edeceğiz.

Boğaziçi Venturesolarak, teknoloji odaklı yatırımları ve inovasyonu destekleyerek Türkiye’de girişimcilik ekosistemine önemli katkılar sağlıyoruz. BV Insights aracılığıyla, teknoloji, yatırım, girişimcilik ve oyun gibi farklı konularda zengin içerikler sunarak okuyucularımıza değerli bilgiler aktarıyoruz.

Geleceğe dair öngörüler, sektördeki gelişmeler ve yatırım fırsatlarıyla ilgili makaleler, okuyucularımızın perspektifini genişletiyor ve yol gösterici oluyor. BV Portföy’ünyatırım fonları ve teknolojiye dayalı projelerle ilgili sunduğu destek, gelecekteki inovasyonun ve teknolojiye dayalı girişimlerin büyümesine katkı sağlamayı hedefliyor.

Bu bilgi dolu yolculukta, okuyucularımızın her anı değerli ve yeni bir keşif fırsatı niteliğinde.

BV Insights, ilham verici içerikleriyle 2024’te de okuyucularını bilgiyle buluşturmaya devam edecek.

. . .

İlgili bağlantılarımız;

Facebook
Twitter
LinkedIn

DİĞER HABERLER

BOĞAZİÇİ VENTURES

E-BÜLTEN‘E KAYIT OLUN

Mail adresiniz ile Boğaziçi Ventures E-bülten’e kayıt olabilirsiniz.